OSMANLIYI YENİDEN KURALIM?

Türkiye'de tüm üst düzey yargı
mensuplarının tasfiyesine yol açacak olan "yargı reformu"
tartışılırken, Independent gazetesinde ilginç bir makale yayımlandı. Osmanlı
Devleti'nin çöküşüne değinilen makalede, Şeriat Mahkemeleri'nin varlıklı
kişilerin lehine kararlar almaya başlamasının devletin çöküşünde önemli bir
rolü olduğu vurgulandı.
Türkiye'de mahkememeler in
"AKP'lileştiği" ve hükümet aleyhi kararların alınamadığı eleştirileri
konuşulurken böyle bir makale kaleme alınması dikkat çekti. İşte o
makale:"200 yıllık mahkeme kayıtlarının incelenmesine dayanan önemli bir
çalışmaya göre, zaman içerisinde varlıklı kişilerin lehine kararlar almaya
başlayan Şeriat mahkemeleri Osmanlı Devleti'nin çöküşüne katkı sağlamış
olabilir.
Amerikalı bir ekonomistin 1602-1799
yılları arasında verilmiş mahkeme kayıtlarını incelemesi neticesinde Kadıların
"saygın kişiler" lehine karar vermeye gayret gösterdikleri ve bu
durumun "beklenmedik bir sonuca" sebep olduğu gözlendi. Osmanlı
elitleri duruşmaların neticesinde mahkemelerin kendileri lehine karar alacağına
dair bir çeşit güven içerisindelerdi, çünkü bu kimseler, yasal anlamda cezalandırılacaklarını
düşündükleri için mahkemeye gelmekte isteksiz davranan kadınlar, ecnebiler ve
fakirlere nazaran dikkate değer şekilde daha yüksek oranda borç ödemeye
yatkınlardı.
“Profesör Timur Kuran'ın yayınladığı
bir makale ile öne sürdüğü tartışmaya göre, Avrupa'da yükselişe geçiren
Endüstri Devrimi, yatırımlar üzerinde boğucu bir etki yaratmıştı”.
Kuran sözlerine devam ederken
günümüz Avrupa devletlerinde benzer bir etkinin süregeldiğini, fakat toplumun
farklı bir kesimini etkilemekte olduğunu belirtiyor. Çünkü Batı'da yasalar
fakir insanları onların alacaklılarına karşı korumak üzerine inşa
edilmişlerdir, tefeciler kendilerine borçlanan fakirlere karşı acımasız
ölçülerde faiz uygulamalarında bulunurken, aldıklarını geri ödeme olasılıkları
daha yüksek olan zenginlere karşı daha düşük faiz oranlarıyla para
vermektedirler.

“Mahkemelerin verdikleri bu
imtiyazların ayrıcalıklı kişiler için riskli bir durum da yarattığını söyleyen
Kuran, yargı kararlarının bu kişilerin sözleşmeleri feshetmelerini yönelik bir
dürtü yaratmış olabileceğini de sözlerine ekliyor. Kredi ödemelerinde seçkin
sınıfın fakirlere göre sözlerinin daha güvenilir olması verilen yargılar
üzerinde etkili olmuş görünüyor.
Örneğin kadınlar, yasalar yanlarında
bir erkek bulunmadan seyahat etmelerini kısıtladığı için, yaptıkları iş
anlaşmaları olumsuz bir noktaya girdiğinde kaçma olasılıkları çok daha düşük
olacaktır. Bu kısıtlama aldıkları borç karşılığında, yüzde 26 seviyesinde faiz
ödemek zorunda olan erkeklere göre daha düşük bir faiz seviyesinde tutmaktaydı.
Zengin, ünlü ve güçlü insanlar ise
ötekilere nazaran tutuklanacaklarını anladıklarında kontratları bozmaya daha
yatkınlardı. Profesör Kuran'ın söylediğine göre, mahkeme önünde yaptıklarının
yanına kar kalması ve cezasız kurtulmaları için bu onlara sunulmuş bir şanstı.
Endüstri Devrimi Avrupa'nın her köşesinde fabrikaların türemesine neden
olurken, zenginler bu işlerin kurulmalarında ve sürdürülmelerinde gereken
yüksek oranda parayı borç olarak vermekteydiler.
16.yy'da Osmanlı Devleti, orduları Viyana
kapılarına dayandıklarında gücü elinde tutan taraftı.
Fakat Endüstri Devrim'ini
yakalayamamış olması 19. yy ‘da "Avrupa'nın hasta adamı" olarak
anılmasına sebep olmaya başladı. Profesör Kuran, Osmanlı'nın zengin tabakasının
yüksek faiz oranları ile ekonomiyi zora soktuklarını belirtiyor ve seri üretime
geçmenin kişilerin geçmiştekine nazaran daha fazla paraya ihtiyaç duymalarına
neden olduğunu ekliyor.

Fakat Kuran aynı zamanda Batılı
ülkelerdeki mahkemelerin de yoksulluğu desteklemekte olduklarını belirtiyor.
İflas yasalarına göre fakirlerin korunmak istenmeleri istenmedik bir sonuç
doğurarak çok sayıda topluluğun olumsuz etkilenmelerine neden olabileceği
Kuran'ın öne sürdüğü fikirler arasında.
Yasalar karşısında daha zayıf bir
konumda olan finansörlerin verdikleri borçları geri almalarının zorlaşması
nedeniyle kayıplarının arttığını, bu durumun da fakirlere verilen borçların
daha yüksek oranda faiz seviyesine sahip olmalarına neden olabildiğini ekliyor
sözlerine ve fakirlerin yasalar nezdinde korunmalarının finansal pazar üzerinde
istenmeden ortaya çıkan olumsuz bir etkiye neden olduğunu söyleyerek devam
ediyor. Kuran'a göre modern yasaların bu yapısal sıkıntıları fakirliğin
artmasına neden olabilmektedir.
Tüm bu sözlere rağmen iflas
durumlarına istinaden kurulan koruma mekanizmasının kaldırılmasını
savunmadığını belirten Kuran, kanunlarda bir takım yapısal değişimlere giderek
daha düşük oranda kredi faizi uygulamasının ortaya çıkmasının faydalı
olabileceğini belirtiyor." Kaynak: Independent.co.uk Çeviri: Sıvan
Okçuoğlu Odatv.com… Ali Berham ŞAHBUDAK…