“ Yıllardır Türk Milletini " din iman bayrak ezan yerli milli diyerek Allah'ın dini olan İslam diniyle aldatan çürümüş çağdışı zihniyete mensup siyasetçilerden bu cumhuriyette Türk milleti de biran önce kurtulmalı..? ”… Aksi ne bu cumhuriyet nede Türk milleti asla karanlıklardan kurtulamaz” .?
28 Ekim 2020 Çarşamba
GİZLENEN ATATÜRK Belgeseli 1. Bölüm (Devrimci Gazete)
Bir Milleti Baştan Yaratan Nutuk (10. Yıl Nutku)
CUMHURİYET BAYRAMI VE ANLAMI! // Ali Berham ŞAHBUDAK
![]() |
Başlık ekle |
Yaşasın Halk İradesi! Yaşasın Tam Bağımsız Cumhuriyet! Bugün 29 Ekim 2020. Cumhuriyet Bayramının 97, Yıl dönümü Kutlu Olsun Türk Milletine!
Bundan 97 yıl önce bugün, Cumhuriyetimizin kurucu lideri dünya dahisi ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve devrim arkadaşları emperyalist işgale karşı kurtuluş mücadelesi vererek, köhnemiş, dağılmış, paramparça olmuş yönetim olarak çağını dışında kalmış olan Osmanlı Devleti yıkılmış yerine cağa uygun laik sosyal hukuk devleti olarak cumhuriyet kurulmuş…
18 yıldır Din iman diyerek Türk
halkını her fırsata yalanlarla ve aldatan AKP’ tıpkı 1919
öncesindeki Osmanlı yönetim gibi çürümüş ve çağa
dışı yönetim anlayışıyla kendini Çağın dışında tutan bir yapısıyla Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyeti
halen yönetmekte… Oysa bu cumhuriyet AKP ve bileşenleri cemaat ve tarikatlar + MHP dahil çürümüş yönetim anlayışı tıpkı 1919 öncesinde ki gibi tarihin karanlık sayfasında mutlak
yerini alacaktır!
Ve bu Cumhuriyet yeniden cağımıza uygun yönetimle tekrar buluşarak ve Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyette artık ne Atatürk’e
nede cumhuriyet asla bir saldırı ve AKP’li beslemelerce asla bir daha
hakaretler edilemeyecek bu vatan ve Atatürk düşmanlarınca
tartışılamayacak. Türkiye Cumhuriyeti,
Devleti tam bağımsız, laik, demokratik ve eşitlikçi karakterini
kayıtsız şartsız ulusal egemenlikten alır.
İşte o ulusal egemenlik bugün, dahili ve
harici bedhahların tehdidi altındadır. Türkiye’yi
çağdaş uygarlık hedefinden saptırmak ve onu Ortadoğu bataklığına sürükleyerek yok etmek isteyenler,
Sevr’de olduğu gibi
bugünde iş başındadır.
Maalesef bugün Tam bağımsız olan "Devletimizin bütünlüğü ve Türk milletin birliği tehlikededir”.
Cumhuriyetin anlamını ve önemini kavrayamamış teslimiyetçi zihniyet
eliyle Cumhuriyetimiz yok
edilmeye çalışılmaktadır. Hukuki dayanaktan
yoksun ‘’ne istediler de vermedik anlayışının sonucu, devletin en önemli kadrolarının peşkeş çekildiği FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle bu ülkede unutulmadı!
Diğer yandan AKP
iktidarı ‘’ Oslo süreci ’’ ile bölücü PKK ve yanlış Suriye politikası ile gerici IŞID terör örgütleri hem sınırlarımızda hem şehirlerimizde sürekli bir tehlike haline
girildiği de unutulmadı! Türkiye
Cumhuriyeti bölücü ve
gerici tehdit altındadır ve adeta tüm bunları destekler şekilde iktidar
sahipleri ‘Başkanlık’ hesapları
hayalleriyle' MHP’yi de yanına alan AKP bugün Ülkemizi bir federasyon yönetimine
sürüklediği Türk milletince bilinmekte!
Mevcut AKP + MHP olarak Saray iktidarına verdiği destekle
bir emperyalist projeyi partisi oldukları açıktır bu yapı kirli ittifak' artık "Türkiye Cumhuriyeti için
büyük bir tehdittir” bu tehdit ne siyasetten nede hukuken asla
kabul edilemez. Mevcut siyasi iktidar,
halkın en temel hak ve özgürlüklerini yasaklamaya
çalışmaktadır.
Her devletin doğal olarak sahip olması gereken kendini koruma refleksi, devlete yönelik
tehditlere karşı değil; hakkını aramak isteyen, haksızlığa uğratıldığı için demokratik taleplerini
meydanlarda dile getirme mücadelesi veren, bayramlarını birlik ve beraberlik içinde el ele kutlamak
isteyen halka karşı yöneltilmiştir.
Ancak unutulmaması gerekir ki bugünkü
iktidar sahiplerinin bulundukları mevki ve makamların var oluş nedeni, her vesileyle
halkın kutlamasını engellemeye çalıştıkları Cumhuriyet’in ta kendisidir. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘en büyük eserim’
dediği Cumhuriyet, yarınlarımızın güvencesidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluş felsefesinde tam bağımsızlıkçı,
laik, eşitlikçi ve büyük bir millet olma iradesi mevcuttur. Cumhuriyet;
teslimiyetçilik yerine tam bağımsızlığı,
ümmetçilik yerine ulusçuluğu,
kulluk yerine yurttaşlığı,
gericilik yerine çağdaşlığı ilke
edinenlerin kurduğu bir
rejimdir. Böylesi karanlık bir dönemde Cumhuriyetimize sahip çıkmak, yüceltmek ve gelecek nesillere
aktarmak her Cumhuriyet yurttaşının
görevidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşaması için tüm çabayı gösterecek ve
cumhuriyeti ilelebet mahfaza edecek olan Türk Milletidir Bu anlayış ve kararlılıkla, Cumhuriyetimizin kurucusu
da Ebedi
Başkomutanımız ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve mücadele
arkadaşlarını saygıyla anıyor, Ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı
minnetle kutluyoruz. Yaşasın Halk İradesi Yaşasın Cumhuriyet Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!
29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı dönümü Cumhuriyet Bayramı, her yıl Türkiye'nin dört bir
yanında törenlerle kutlanırken bu anlamlı günün tarihine yönelik bilgiler de
hatırlatılıyor. İşte, 29 Ekim Cumhuriyet Bayram'ının tarihi...
Cumhuriyet
Bayramı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet
yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta
kutlanan bir milli bayramdır.
Cumhuriyet Bayram'ının kutlandığı ülkelerde 28 Ekim öğleden sonra
ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmi tatildir. 29 Ekimlerde stadyumlarda
şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener alayları düzenlenir. 1925
yılında çıkarılan bir kanunla Cumhuriyet'in ilanı günü yeni Türk Devletinin
bayramı ilan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin
kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının
yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutkunda, bu günü en büyük
bayram olarak nitelendirmiştir.
“Osmanlı
Devleti, 1876 yılına kadar mutlak monarşi, 1876-1878 ve 1908-1918 arasında
meşruti monarşi ile yönetilmişti”. I.
Dünya Savaş'ında yenilgiye uğramasının ardından işgale uğrayan Anadolu'da
halkın işgalcilere karşı Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde verdiği
Milli Mücadele, 1923 yılında milli güçlerin zaferi ile sonuçlandı.
Bu süreçte, "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan
1920'de Ankara'da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu
ilan etmiş ve 1 Kasım 1922'de aldığı kararla
saltanatı kaldırmıştı.
Ülke, meclis
hükumeti tarafından yönetilmekteydi. 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyetinin
istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması
üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet Paşa
ile birlikte bir kanun değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923'te
Meclise sundu.
Teşkilat-ı Esasiye Kanun'unda yapılan değişikliklerin kabulü ile
Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu. Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top
atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara
olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.
Cumhuriyet ilan edildiği sırada henüz 29
Ekim günü bayram ilan edilmemiş, kutlamalar konusunda bir düzenleme
yapılmamıştı; 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günündeki
şenlikleri halk kendiliğinden organize etti.
Ertesi yıl, 26 Ekim 1924 tarihli 986 numaralı kararname ile
Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atılarak ve planlanacak özel bir programla
kutlanmasına karar verildi. 1924 yılında yapılan
kutlamalar, daha sonra yapılacak olan Cumhuriyet’in ilanı kutlamalarının
başlangıcı oldu. 2 Şubat 1925'te, Hariciye
Vekâlet’ince (Dış işleri
Bakanlığı) düzenlenen bir
kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir.
Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18
Nisan'da karara bağlandı; 19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edildi. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, Cumhuriyet'in milli bir
bayram olarak kutlanması resmi bir hüküm şekline geldi. Cumhuriyetin
ilan edildiği gün, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde resmi
bayram olarak kutlanmaya başlandı.
“AKP iktidara gelene kadar cumhuriyetin
ilanı her yıl 29 Ekimde Bayram olarak en
görkemli şekilde kesintisiz kutlandı! Ve
AKP her milli bayramlarda olduğu gibi Cumhuriyeti ve cumhuriyetin ilanını
bir bayram olarak kutlanışının hazmedemeyip her fırsatta
hilafeti gündeme getirerek Atatürk'ü ve cumhuriyet devrimlerini tartıştırdı! 28 /
10 / 2020
ERDOĞAN NASIL YÜKSELDİ ? | Siyaset Gündemi - Levent Gültekin / Gazeteci
Yedi Yıl Sonra Gelen Hesaplaşma: Cumhuriyet, Demokrasi ve Siyasi Sorumluluk 2018 yılında, Türkiye'nin yönetim sisteminde yaşanan kritik ...

-
100 YILIN Büyük Ozanı "Aşık Mahsuni Kimdir?... Aşık Mahsuni Şerif 'in ölümünün 18; yıl 100 YILIN büyük ozanı Mahsuni’yi saygı...