30 Eylül 2021 Perşembe

20 YILDA NE KAZANDIK NE KAYBETTİK ÇOK KISA?


20 YILDA NE KAZANDIK NE KAYBETTİK ÇOK KISA?

Biz Türk toplum olarak AKP’nin çürümüş çağdışı zihniyetiyle neler kaybettik ve 20 yılda ne kazandık? Mutlaka sende oku ve görüş bildir”…

“Hz. Peygamber efendimiz şöyle rivayet ediyor:  Üç haslet vardır kimde bulunursa o oruç da tutsa, namaz da kılsa ve ben Müslümanım da dese yine münafıktır: Konuştuğu zaman yalan söylerse! Söz verdiği zaman sözünü yerine getirmezse! Emin sayıldığı zaman hainlik yaparsa”!

Peki, o zaman sen Ey Müslümanlığı kimseye bırakmayan yıllardır göbeğini kaşıyarak çok şükür ülkeyi yönetenler elhamdülillah Müslüman diyerek “ bu cennet vatanı yıktığını hiç düşündün mü ey sözde Müslüman”…   "Bak biz Türk halkı olarak, AKP’nin çürümüş çağdışı zihniyetiyle 20 yılda ne kazandık ne kaybettik çok kısa başlıklarda sana kısa kısa anlatayım senin yine itirazın varsa yalan dersin”?

AKP’ VE ZİHNİYETİYLE BU ÜLKEDE NELER KAYBETTİK ÇOK KISA?

Adalet savaşını kaybettik ‘mi..? Evet. Eğitim savaşını kaybettik ‘mi..? Evet. Tarım savaşını kaybettik ‘mi.? Evet. Sanayii yatırım savaşını kaybettik ‘mi,? Evet. Üretim savaşını kaybettik ‘mi ..? Evet. Yetişmiş elaman savaşını kaybettik ‘mi..? Evet, İstihdam savaşını kaybettik ‘mi, Evet. Ülkenin bütün kurumlarını kaybettik ‘mi..? Evet, Cumhuriyetin tüm Fabrikalarını kaybettik ‘mi...? Evet. Köylüyü çiftçiyi kaybettik ‘mi..? Evet. Hayvancılığı kaybettik ‘mi ..? Evet. Ahlakımızı kaybettik ‘mi ...? Evet, Enflasyon savaşını kaybettik ‘mi..? Evet. Kur savaşını kaybettik ‘mi..? Evet.

Peki, biz Türk halkı olarak 20 yılda AKP’nin çürümüş çağdışı zihniyetiyle hiç mi bir şey kazanmadık bunca yıldır dersen "elbette kazandık"? Sen şimdi Müslümanlığı bir tarafa bırak ve bu anlattıklarımı bir yurttaş olarak biz mi kazandık yoksa birileri bizim manevi değerlerimizi din iman bayrak ezan diyerek birilerine mi kazandırdı kendin göreceksin?


20 YILDA KAZANDIKLARIMIZ? KISA KISA!!!

25 Yıl boyunca Toplumun kan kusarak, ödeyeceği, Yol Köprü. Hava Alanı, Şehir hasta haneleri, Kazandık! Çamlıca'ya Cami, Taksime cami. 850 Milyon Dolar dış borç, kullanamayacağımız ES 400, 5-10 devasa maliyetli saraylar 12 özel uçak, sayısız lüks araç, Bin 500 Koruma, onlarca TARİKAT ve Merdiven altı cemaat kazandık?

Bu sadece kısadan anlatılanlar Ot yollar köprülerde kazandık " beş kuruş çıkmadan denildi tüm yap işlet devret projeleri hazine garantili "peki 20 yılda Türk milletinin ödediği vergiler nerde koca bir soru işareti? Buhar oldu uçtu gitti? "Merkez Bankasındaki zor günler için biriktirilmiş olan " Türk Halkının parası " 128 Milyar dolar bu hesapların içinde değil bunu sakın unutma" Müslüman?

Bu yetmez ülke nüfusunun demografik yapısını bozmak için "sözde mülteci" adı altında Karışık Kuruşluk 7.5 Milyon Sığınmacı kazandık? "En önemlisini Diyanettin EFENDİSİ" ve AKP'nin çürümüş çağdışı zihniyetinin bir numaralı arka bahçesini dizayn eden Ali bilmem kimi bu ülkeye kazandırdı"(!)

Olsun be çok şükür "Laik Sosyal Hukuk Devleti olan bu Cumhuriyette bunları kazandık diye bilirsin aslında kazındığın zannederek sen kendin kaybettiğinin farkında bile değilsin" bunu ne zaman mı anlayacaksın !“ çok yakında AKP’nin çürümüş çağdışı zihniyeti ilk seçimlerde Türk halkının oylarıyla sandığa gömüldüğünde anlayacaksın.? Nasıl mı bu ülkede her şey normal işleyişine döndüğünde anlayacaksın yıllardır nasıl aldatılmış olduğunu ve nasıl din iman bayrak ezan diyerek seni manevi değerler üzerinden kullandıklarını işte o zaman anlayacaksın .?


Bu kadar düşünme sen yine iyisin çünkü başka Milletlerde olmayan, bizde var " çünkü bizim çok şükür Allah'ımız var onların da doları, avrosu varmış varsın olsun bizimde Allah’ımız var ya sen buna bak bu bize yeter"…   Kısaca nereden , nereye geldik.?  Buna ‘da şükür, çıkmayan candan umut kesilmez ya....?

Sen bu oyunu oynamaya devam et...

#Bilgi Güçtür. Mutlaka bilgilen belki oy verirken biraz olsun sana düşünmen için yardımcı olur.!  

Yok, benim yerime düşünen cemaatler tarikatlar ve en önemlisinde AKP’nin çürümüş çağdışı zihniyeti düşünüyor diyorsan sen zaten yaşamıyorsun sen artık bir kadavrasın demektir”… Ali Berkham ŞAHBUDAK…

29 Eylül 2021 Çarşamba

TURGUT ÖZAKMAN


TURGUT ÖZAKMAN

Sayın Özakman’ıCan Dündar’ın “ yönettiği ve yapımcısı olduğu “Mustafa Belgesel filmini” Atatürk’ün hatırasına ve milli mücadele dönemine hakaret içerikli sahneleri nedeniyle Can Dündar’ın bu kısa metrajlı filmini “Mahkemeye götürdüğümde tanımıştım Turgut Özakman’ı“ Kendileri şahsımı tanımak için (ADD) Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezine gelerek ziyaret ederek biziler onurlandırmıştı.

Peki, Turgut Özakman Kimdir:

Turgut Özakman (1 Eylül 1930, Ankara - 28 Eylül 2013, Ankara), Türk bürokrat, yazar ve avukat.
1930 Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden (1952) mezun oldu.

Bir süre avukatlık yaptı. Almanya'da Köln'de bir yıl kadar Tiyatro Bilimi Enstitüsü'nde tiyatro öğrenimi gördü (1955-1956). Devlet Tiyatrosu'nda, Ankara Radyosu'nda çalıştı, TRT Merkez Program Dairesi Başkanı, sonra da genel müdür yardımcısı (1967) oldu, İzmir Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde öğretim görevlisi, Devlet Tiyatroları genel müdürü olarak (1983-1987) çalıştı. DTCF Tiyatro Bölümü'nde tiyatro dersleri verdi.

İlk oyun denemesi Masum Katiller, 1946'da Halkevi'nde oynandı. Hisar dergisinde öykülerinin de çıkmaya başladığı 1951'de Pembe Evin Kaderi kısa zamanda tanınması sağladı. Bu oyunuyla eserini Devlet Tiyatrosu'nda görmek mutluluğuna eren en genç piyes yazarımız oldu.


“Şu Çılgın Türkler son çıkan romanı oldu. Kitap bugüne kadar Türk yayıncılık tarihinde en büyük rekoru kırarak birkaç ay (2005) içinde 200'ü aşkın baskı yaptı”.

Şu sözlerle değerlendirildi: "80 yıldır beklenen kitap. Dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan birinin, emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşının. Bir millileşme ihtilalinin romanı, şaşırtıcı bir yakın zaman destanı..." "Turgut Özakman'ın 50 yılı aşkın çabasının ürünü."

Turgut Özakman; rıyla tiyatro edebiyatımıza önemli katkıda bulunan yazarlarımızdandır.
İlk dönemde yazdığı Masum Katiller, Kanaviçe, Duvarların Ötesi gibi eserlerde olaylar arasında mantık bağı gözeten klasik oyun kurgulama yöntemine başvurmuştur.

Kendi türünde bir başyapıt olan Ocak'ta, öyküyü sağlam bir yapıya oturttuğu, karşılıklı konuşmaları gerçek bir alışveriş ve sürükleyici bir etki-tepki biçiminde örgütlediği, oyunun duygusal öyküsüne sevecen ve tatlı bir tavırla yaklaştığı görülür.

Konu seçimi, olaylara yaklaşımı, geçmiş olaylarla şimdikiler arasında köprü kurmaya elverişli anlatımıyla düşündürücü olduğu kadar eğlendirici bir yazardır. Evli ve üç çocuğu, dört torunu olan Turgut Özakman, 28 Eylül 2013 tarihinde tedavi gördüğü hastanede vefat etmiştir....

Bu vesileyle kendilerini bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum... Ali Berham ŞAHBUDAK..

25 Eylül 2021 Cumartesi

ARMAGEDDON?


ARMAGEDDON?

Armageddon un açılımını bilmeyenler içindir bu paylaşım! Yahudi inancına göre en geç 2022 yılına kadar Süleyman Mabedinin inşa edilmesi gerekiyor. Şayet bu olmazsa İsrail'in yok olacağını az çok mürekkep yalamış her Yahudi bilir!

Kâhin olmaya gerek yok 21.yy'ın en büyük savaşı Ortadoğu'da, hemen yanı başımızda başladı başlayacak! Bu büyük savaş ihtimalle 3 yıl içerisinde gerçekleşecek (T.C. Devleti AKP ve çürümüş çağdışı zihniyetiyle bu büyük sorunu çözer bilecek güçte değil)?

Irak düştü, Mısır düştü, Libya düştü, Tunus düştü, İran diz çöktü, başta kukla Suudlar olmak üzere Katar dahil tüm Körfez ülkelerini ABD İsrail yönetiyor Hepsine büyük savaştaki ROLLERİNE uygun hazırlık yaptırıyorlar.

Ortadoğu coğrafyasında 100 yıldır ayaklarının üzerinde durabilen bir tek Türkiye kaldı. Akdeniz ağzına kadar savaş gemisi, silah, bomba, cephane doldu... Büyük savaş (Armageddon) öncesi bu yığınak daha da artacak..

Düğmeye basılması için beklenecek! Hemen yani başımızda bütün bunlar olup biterken Atamızın kurduğu bu ülkede aylardır Meclis kapalı, bakanlıklar göstermelik protokol ziyaretleri ile meşgul Ülkemiz tıpkı 1919 öncesinde olduğu gibi yine emperyalistler tarafından kuşatılmış durumdadır..

"AKP ve çürümüş zihniyeti ise ülkeyi talan etme peşinde"? Devletin derin kodları, 2022'ye kadar İsrail'in Vadedişmiş Toprakları gerçekleştirmek için kıyamet savaşı (Armageddon) da dahil her yolu deneyeceğini biliyor ve bu savaşın kazanan tarafının Türkiye olacağını öngörüyor..

Ancak FETÖ casusluğu ve ihaneti halen devlet içinde sinsice ilerlerken AKP’nin çürümüş çağdışı zihniyeti bu olayın kendine lastiğini gördüğü için FETÖ terör örgütüyle mücadele ediyor görünümü yaparak Türk milletini her alanda aldattığı gibi yine aldatıyor?

2023'te İsrail Ortadoğu'da Erdoğan'ın eş başkanlık projesi olan Ortadoğu dizaynını kullanarak AKP ‘aracılığıyla kendisi için altın çağının başlayacağını hesaplıyordu. Bu sebeptendir ki kamuoyunun bildiği veya henüz bilmediği onlarca askeri proje ve TSK disiplini FETÖ ve AKP işbirliğiyle yok edildi!


AKP'15 temmuzu bahane ederek TSK'ya FETÖ terör örgütünün kumpasları tamamen tamamlanamadığı düşünülerek bugün dahi el altından liyakatsiz atamalarla devam ediyor.
? Unutmayın sarıklı cüppeli cemaat mensubu generaller halen TSK çatısı altında istihdam ediliyor.? O zaman olası bir savaşta bu sarıklılar kime silah çeker?

Artık İsrail'in Suriye'de tepinilecek bir alan kalmadığı gibi İsrail'in vade edilmiş olduğunu iddia ettiği topraklara biran önce kavuşması için zamanım da kalmadı diyor...  Kıyamet savaşının başlaması zannımızca artık bir zamanlama meselesi Atalarımızın da dediği gibi EY TÜRK TİTREYİP KENDİMİZE GELME vaktidir.

Sağcının solcuyu, Alevi'nin Sünni'yi doğulunun batılıyı kucaklama vaktidir!

Bizim AKP ile kaybolan 20 yılın sonunda Akdeniz'e emperyalistlerin yaptığı silaha, ve cephane karşısında bugün ve yarın AKP yönetimiyle ne askeri nede devlet yönetimi olarak gücümüz maalesef kalmadı...

Biz Türk Milleti olarak tipik 100 yıl öncesinde olduğu gibi ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde olduğu gibi yine Çanakkale'deki RUH ile her şeye, herkese karşı dururuz ancak bunu AKP ile başaramaz?  "Çünkü Erdoğan ve çürümüş çağdışı zihniyeti kendilerinin Ortadoğu eş başkanı olunduğunu zaten bundan 20 yıl önce kendisi Diyarbakır’da ilan etmişti."?

Sizlerden istirhamımız lütfen günlük siyasi tartışmalara kendinizi fazla kaptırmayın! Kardeşliğimize zarar vermeyelim! Lütfen büyük resme daha dikkatli bakalım! Mesela bir kaç gün önce; Mısır F-16'ları Yunanistan'a konuşlandı... Biz bu tehlikeli hamleyi fark etmeden içeride kısır tartışmalarla boğuşurken her gün buna benzer gelişmeler yaşanıyor. Biz artık Türk milleti olarak biraz da bunlara kafa yoralım! Bizim Türk milleti olarak sadece tek bir Türkiye'miz var.

AKP ve çürümüş çağdışı zihniyetinin böyle bir derdi olmaya bilir 1919 öncesinde bu ülkede neler yaşandıysa "20 yeldir AKP'yle ayni surecin yaşandığını sakin unutma"!  Tası tarağı toplayıp sığınacağımız başka bir yer de yok Lütfen en büyük gücümüz ve gelecek adına umudumuz olan kardeşliğimize zarar vermeyelim!

Onu özenle koruduğumuz müddetçe Türk milletine kimse diz çöktüremez! Ali Berham ŞAHBUDAK. .

22 Eylül 2021 Çarşamba

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİNİN KURULUŞ AMACI // NEDİR?

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİNİN KURULUŞ AMACI // NEDİR?

Atatürk ilke ve devrimlerine karşı saldırıların arttığı bir dönemde,19 Mayıs 1989 tarihinde Prof. Dr. Muammer Aksoy başkanlığında kurulan Atatürkçü Düşünce Derneği aynı zamanda da bir aydınlanma ve çağdaşlaşmanın ön okuludur! ( ADD) otuz iki yıldır her türlü olumsuzluğa karşın varlığını sürdürmektedir.

Geçen bu otuz iki yıl içinde ADD yönetimlerine birçok yönetici gelmiş; kimileri başarılı çalışmalarıyla derneği büyütmüş, kimileri de pasif duruşlarıyla derneği olduğu yerde bırakmış, hatta gerilemesine neden olmuştur. Özellikle Suphi Gürsoytrak başkanlığında büyüyen, ülke genelinde ve yurt dışında şubeler açan ADD, büyük bir demokratik kitle örgütü olmayı başarmıştır.

Ancak daha sonra yönetime gelen yetersiz ve basiretsiz bazı kişilerin elinde ADD, iç çekişmelerle kısır bir döngüye sokulduğu gibi eski gücünden de değer yitirmiştir. İçinde bulunduğumuz dönemde, tüm mazlum ulusların kurtuluşuna esin kaynağı oluşturan eşsiz liderimiz Atatürk’ün yanı sıra, Atatürkçü dünya görüşü ile Atatürkçü Düşünce Derneği ağır saldırılarla karşı karşıyadır.

Bu nedenle ADD’ye büyük sorumluluk düşmektedir. ‘Yeni Dünya Düzeni’ gibi adlar takarak cazip hale getirmek istedikleri küresel sömürü düzeni için çalışan emperyalist odakların hedefinde, hep Atatürk vardır. Çünkü kurmak istedikleri küresel sömürü düzenine engel olacak tek güç olan Atatürkçü düşüncenin yayılmasından korkmaktadırlar. İşte bu nedenle her tür araçla Atatürk’e saldırmaktan, düşüncelerini yok etmeye çalışmaktan geri durmuyorlar.

Atatürk'ün tüm eserlerine, adını taşıyan tüm örgütlere, düşünce sistemini benimsemiş tüm kişi ve kurumlara yapılmakta olan bu saldırılardan ADD de payına düşeni göğüslemektedir. Varoluş nedeni, Atatürk'ün ektiği tohumları yeşertecek, fidanları besleyecek, verimli neticeleri ile varlığımızı ve bağımsızlığımızı savunacak çalışmalar yapmak olan ADD de, doğal olarak Atatürk'e yönelen bu saldırılardan payını almaktadır.

ADD’nin ana hedefi, Atatürk'ün bütün eserlerine sahip çıkmak ve Atatürkçü düşünceyi geniş kitlelere yaymaktır. Atatürkçü düşünce sisteminde önemli bir yer tutan milli beraberlik, bütünlük ve dayanışmayı korumak için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Atatürkçü düşüncenin, ülkemizin sorunlarının çözümünde eyleme dönüştürülmesi sağlanmalıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu koşulları hepimiz çok iyi görüyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş çaresini bize eylemiyle, düşüncesiyle, bütün bir hayatıyla 98 yıl önce göstermiş, Cumhuriyeti ve Devrimlerini Türk Gençliğine ve cumhuriyet sevdalılarına, korumak ve geliştirmek üzere emanet etmiştir. Bu, yalnızca sözde bir miras değil, fikri ve eylemsel bir bütünlüğü ifade eden bir görev, bir sorumluluktur. Bugün bu sorumluluğu yerine getirecek en önemli araçlardan biri de, mücadelesi uğruna şehitler vermiş, toplumun geniş kesimlerince benimsenmiş, fedakâr, cefakâr ve yurtsever üyelerden oluşan Atatürkçü Düşünce Derneği’dir.


Büyük bir bunalım yaşayan Türkiye’nin etkili siyasal partilere, güçlü meslek odalarına, örgütlü sendikalara, saygın demokratik kitle örgütlerine gereksinimi vardır. Bu bağlamda ADD, önemli ve kapsayıcı bir güçtür. ADD’nin kuruluş nedenlerini, kuruluş dönemini ve sürecini, kurucu kadroların, onlara katkı veren aydınların niteliklerini ve ödedikleri bedelleri anımsayanlar, ülke genelinde ulaştığı yaygınlığı ve saygınlığı bilenler, derneğin itibarının ve gücünün de farkındadırlar.

Çünkü ADD, devrimci, yurtsever, "Kemalist, cumhuriyetçi, Atatürkçü, ulusal kadrolar için, emekten, eşitlikten, bağımsızlıktan, aydınlanmadan yana olanlar için, Cumhuriyet Devrimi konusunda duyarlı, ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği konusunda kıskanç, emperyalizmle mücadelede kararlı yurttaşlar için gerekli bir örgüttür."

Bu kadroların ADD’ye sahip çıkmaları, kaçınılmaz bir yurttaşlık görevdir. ADD partiler üstü bir dernektir ama siyasal, ideolojik bir örgüttür. Günlük partiler siyasetinin bir parçası ya da uzantısı değil, günlük siyaseti Atatürkçü düşünce merkezli olarak besleyebilen bir konumda olmalıdır. ADD, Atatürkçülüğün devrimci, halkçı, ulusalcı, aydınlanmacı, eşitlikten yana, antiemperyalist bir mazlum millet ideolojisi olduğunu savunur.

Bu düşünceleri savunan partilerin üyesi olan yurttaşlara açıktır. Ama ADD’yi basamak ya da parti içi siyaset aracı olarak gören siyaset esnafına kapalıdır.

Atatürk’ün, “Parti nedir?” sorusuna, “Devrimin siyasal örgütü” yanıtını verdiği dikkate alınacak olursa, Atatürkçü Düşünce Derneği “Devrimin demokratik kitle örgütü” olmak zorundadır.

Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir” diyen bir devrimcinin izinden giden ADD, sadece "Cumhuriyet Devrimi, laiklik, ulusal bütünlük gibi yaşamsal konuların yanında yoksulluktan eğitime, tarımdan hayvancılığa, sanayiden kalkınmaya, sağlıktan istihdama, sosyal güvenlikten dış politikaya dek toplumu ilgilendiren tüm sorunlarda bilgi üretmeli, gündem belirlemeli, eylem örgütlemeli ve öncü örgüt olmalıdır".

İşte yalnız ve ancak böyle bir ADD, dağınıklığı, savrukluğu, dedikoduyu, yakınmayı ve siyaseti durum saptaması yapmaktan ibaret sayan bezginliği yenebilir. Atatürk’ün mazlum milletlere örnek olan devrim programını savunabilir. Kısacası böyle bir ADD, Atatürk’ün yolunu yorulmadan takip etme kararlılığındaki milyonlara “yürüyelim arkadaşlar” diyebilir.

25-26 Eylül 2021 tarihinde ADD’nin 16. Olağan Genel Kurulu yapılacaktır ve şu ana kadar dört genel başkan adayı ortaya çıkmıştır. Atatürkçü düşünmeyi içselleştirmeyen, ADD’nin örgütünden yetişmeyen, örgütü tanımayan, Atatürk ilke ve devrimleri ile tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığını benimsemeyenlerden, ADD yöneticisi olmaz; bunun örnekleri geçmişte vardır. Adlarının önünde çeşitli unvanlar bulunan bazı yöneticilerin, bugüne kadar ADD örgütüne yararlı olamadıkları görülmüştür, bilinmektedir.

ADD içindeki yurtsever kadroların ortak hareket ederek, ideolojisi sağlam temellere oturan bir ekibin yönetime gelmesi sağlanmalıdır. Ülkemizin en büyük demokratik kitle örgütlerinden olan Atatürkçü Düşünce Derneği’ne yakışan budur. Bugün değiştirilen rejime ve bitirilmek istenen laik cumhuriyetimize karşı dik duran, yurtsever, Kemalizm’i benimseyen demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilere büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü unutmamalıyız.  Alıntı Suay Karaman…  

Azim ve karar artık sizin!, 20 Eylül 2021 Ali Berham ŞAHBUDAK..

ERDOĞAN NASIL YÜKSELDİ ? | Siyaset Gündemi - Levent Gültekin / Gazeteci

Yedi Yıl Sonra Gelen Hesaplaşma: Cumhuriyet, Demokrasi ve Siyasi Sorumluluk 2018 yılında, Türkiye'nin yönetim sisteminde yaşanan kritik ...