KİMLER ATATÜRKÇÜ OLAMAZ! AKP ATATÜRKÇÜ OLABİLİR Mİ?
AKP’nin
yönetimsel olarak her sıkıştığında AKP Medyası, yine Atatürk ‘üzerinden
tartışma başlattı. Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olma özelliğini elinde
tutan AKP’nin karşı devrim medyası kavramları bir birine karıştırarak AKP’nin
CHP den daha fazla Atatürkçü ve Atatürk
devrimlerini savunduğunu iddia ederek ipe sapa gelmez yorumlar yapmaya başladı…
Karşı Devrim Medyası, “AKP’nin Atatürk'e sahip çıkma noktasına
geldiği” tezini
ortaya atarak, bir safsatanın altına daha imza atmış oldu. Bu da aslında çok sürpriz olmadı. Çünkü Atatürk’ün ne anlama geldiğini medya
da bilmiyor.
Örneğin: AKP’lilerin 29 Ekim’de ve 10 Kasım’da kısaca Atatürk’ün adına değinmelerini
ve onun askeri zaferlerinden övgüyle söz etmelerini, Atatürk'e sahip çıkmak
olarak yorumladı. Atatürk'e sahip çıkmanın, onun devrimlerine ve onun
ilkelerine sahip çıkmakla olanaklı olduğunu göremedi.
LAİKLİĞE
SAHİP ÇIKMADAN ATATÜRK'E SAHİP ÇIKILABİLİNİR Mİ?
Örneğin, laiklik ilkesine sahip çıkılmadan, Atatürk'e sahip çıkılabilir mi? Kesinlikle çıkılamaz!
Ama medyaya göre çıkılabiliyor. Atatürk’ün devrimlerinin en temel
ilkelerinden birisi olan ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. ve 24. maddesinde yer alan laiklik
ilkesini yerle bir eden Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığı söylenebilir mi?
Tabii ki söylenemez. Ama
Türkiye’de herkes her şeyi söyler. Kimseden kavramların anlamına dair bir şey,
mantık ilkelerine dair bir şey ve olgulara dair bir şey beklememek gerekir. Nitekim
Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim konuşmasında
da, 10 Kasım konuşmasında da, laiklik
ilkesinden hiç söz etmedi. Ama medyaya göre, Erdoğan ve AKP, Atatürk'e sahip
çıktı, hatta kimine göre, Atatürkçü bile oldu!
LAİKLİK
DİNİ ORTADAN
KALDIRMAZ DEVLET YÖNETİMİ ALANINI SINIRLAR!
Laiklik; dinin, devlet, siyaset,
hukuk ve eğitim alanlarına müdahale etmemesi, bu alanları esir almaması ve bu
koşulla dini inanç ve ibadet özgürlüğünün güvence altına alınması anlamına
gelir. Laiklik, dini ortadan kaldırmaz, ama dinin yetki alanını sınırlar.
Atatürk de laiklik ilkesini bu doğrultuda uygulamıştır.
Din üzerinden siyaset yapan, dini ölçütlere göre devlette kadrolaşma
yoluna giden, din temelleri üzerinden bir hukuk düzeni kurmaya çalışan, eğitim
sistemini dinselleştiren AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığını savunmak, ancak
akıl tutulması yaşayan birisinin yapacağı bir şey olabilir. İktidara geldikten sonra, İmam Hatip okullarının sayısını dört katına
çıkartan, 2 bini aşkın İmam Hatip okulu açan, Atatürk’ün çıkarttığı “Öğretim Birliği Yasası’nı, mantar gibi yayılan İmam Hatip tarzı eğitim sistemiyle delen AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığı söylenebilir mi?
“4+4+4” adı verilen ucube eğitim
sistemiyle, İmam Hatip zihniyetinin, laik-bilimsel eğitim veren kurumlara da
sızmasını sağlayan AKP’nin, Atatürk'e sahip
çıktığı söylenebilir mi? Evrim
kuramını ve ateist oldukları gerekçesiyle bazı filozofları ve onların
kuramlarını, Milli Eğitim Bakanlığı
müfredatının bir kısmından çıkartan AKP’nin, Atatürk'e sahip
çıktığı söylenebilir mi? Tekbirle derse başlanmasına yol
açan AKP’nin Atatürk’e sahip çıktığı söylenebilir mi?
Atatürk’ün siyaset, hukuk ve eğitim alanlarında gerçekleştirdiği
devrimleri, Milli
Eğitim Bakanlığı müfredatının bir kısmından çıkartan AKP’nin, Atatürk'e sahip
çıktığı söylenebilir mi? Milli Eğitim
Bakanlığı’na bağlı bazı okullarda, haremlik-selamlık uygulamalara, şeriat
ve cihat çağrılarının yapılmasına, tekbirle derse başlanmasına yol açan
AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığı söylenebilir mi? Kur’an kurslarının sayısını 13 binin üzerine çıkartan AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığı söylenebilir
mi? Üniversitelerde İlahiyat fakültelerinin sayısını 80’in üzerine çıkartan
AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığı söylenebilir mi?
KARŞI DEVRİM MEDYASI AKP ile adeta kendi kafasına göre bir Atatürk icat etti!
Din derslerinin zorunlu ders
olarak okutulması uygulamasını sürdüren AKP’nin, Atatürk'e sahip çıktığı
söylenebilir mi? Atatürk'e sahip çıkmak buysa, Atatürk
kimdir? Buna, “AKP Atatürk'ü keşfetti” denmez, dense dense, “AKP ve onun uydusu medya, kendi kafasına göre
bir Atatürk icat etti” denir. 1950 yılından beri iktidarda olan tüm sağcı ve faşist hükumetler, Atatürk'ü, sadece iki sıfatıyla anmışlardır:
1-
Kurtuluş Savaşının lideri.
2-
2- Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu.
3-
Oysa Atatürk’ün bir
sıfatı daha vardır:
4-
3- Aydınlanma
devrimlerinin öncüsü.
5- Atatürk'te, bu üç sıfat, bir bütünün vazgeçilmez parçalarıdır.
6-
Bu sıfatlar, bölünerek, parçalanarak birbirinden ayrılamaz ve ayıklanamaz.
Bunun aksini yapan birisi varsa, bilin ki, onun Mustafa Kemal
Atatürk ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.
Bu kişi ya sahte-devrimcidir ya da karşı-devrimcidir. Ali Berham ŞAHBUDAK…