İşte Erdal İnönü’nün
hayatı… Erdal İnönü, 6 Haziran 1926 tarihinde Ankara'da doğdu. Türkiye
Cumhuriyeti ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü, 31 Ekim
2007 tarihinde kan kanserinden hayatını kaybetti.
İşte "Erdal İnönü
kimdir" sorusunun yanıtı ve Erdal İnönü'nün hayatı... Erdal İnönü bir
Bilim insanı olmasının yanı sıra siyasetçi kimliği ile de tanınan Erdal İnönü,
1991–1993 yılları arasında Başbakan yardımcılığı görevini üstlenmiştir. İşte
Erdal İnönü...
PEKİ, ERDAL İNÖNÜ KİMDİR?
Erdal İnönü (d. 6 Haziran 1926, Ankara – ö. 31 Ekim 2007, Houston), Türk bilim insanı ve siyasetçi. 16 Mayıs ve 25 Haziran 1993 tarihleri
arasında yaklaşık 1.5 ay süreyle başbakanlık görevine vekalet etmiştir. Ayrıca
1991–1993 yılları arasında Başbakan yardımcılığı
görevini üstlenmiştir. 1986 –1993 yılları arasında Sosyal Demokrasi
Partisi ( SODEP) genel başkanlığı görevini sürdürmüştür.
Türkiye
Cumhuriyeti’nin ikinci #cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğludur. İnönü 1983
yılında 12 Eylül Darbesi’nin ardından siyasi faaliyetler serbest bırakılınca bütün öğretim ve yöneticilik
görevlerinden ayrılmıştır ve aynı yıl Haziran ayında SODEP’i kurucu üyeleri arasında yer almıştır ve ilk genel
başkanı olmuştur.
Partisi 1986 Türkiye milletvekili ara seçimlerinde % 22.6 oy alarak 3. sıraya düşmüştür ve İnönü İzmir milletvekili
olarak meclise girmiştir. 1991Türkiye genel
seçimlerinin ardından SHP Süleyman
Demirel’in genel başkanlığını yaptığı Doğru Yol Partisi (DYP) ile bir koalisyon
hükümeti kurmuştur ve İnönü Başbakan yardımcısı olmuştur.
1993 Türkiye
cumhurbaşkanlığı Seçim’inde Demirel Cumhurbaşkanı seçilince Başbakanlık
görevine başlamıştır. Tansu Çiller DYP’nin genel başkanı seçilince ve
hükümet kurunca İnönü, başbakan yardımcılığı görevini üstlenmiştir. 1995
yılında aktif siyasetten ayrılana kadar Dışişleri Bakanlığı görevini
sürdürmüştür.
ERKEN YAŞAMI: Erdal
İnönü, İsmet ve Mevhibe İnönü’nün üç çocuğunun (Ömer ve Özden) ortancası olarak
6 Haziran 1926 tarihinde #Ankara’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini
Ankara’da tamamladı. 1943’te Ankara Gazi Lisesi, 1947’de Ankara Üniversitesi
Fen Fakültesi Fizik-Matematik Bölümü’nü bitirdikten sonra ABD’ye gitti.
California Teknoloji Enstitüsü’nde (Caltech) fizik dalında yüksek lisans (1948)
ve doktora (1951) dereceleri aldı.
Bir süre Princeton Üniversitesi’nde araştırma yaptıktan sonra 1952’de Türkiye’ye döndü.
Asistan olarak girdiği
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde 1955’te doçent oldu.1957’de Sevinç
(Sohtorik) İnönü’yle evlendi. 1958 - 60 arasında Princeton Üniversitesi’nde ve
Oak Ridge Princeton National Laboratory’de konuk araştırmacı olarak
bulundu.
Ardından kuramsal
fizik profesörü olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne (ODTÜ)
girdi. ODTÜ’de Teorik Fizik Bölüm
başkanlığı (1960-64), Fen ve Edebiyat Fakültesi dekanlığı (1965-68) yaptı.
1968’de ABD’ye giderek Princeton ve Columbia üniversitelerinde bir yıl süreyle
konuk profesör olarak ders verdi. 1969’da yurda dönerek ODTÜ rektör
vekilliğine, 1970’te de rektörlüğüne seçildi. Mart 1971’de rektörlükten
ayrılarak yalnızca öğretim ve araştırma görevlerini sürdürdü. 1974’te fizik
dalında TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü kazandı.
Aynı
yıl altı ay kadar Princeton Üniversitesi’nde konuk araştırmacı olarak çalıştı.
1975’te Boğaziçi Üniversitesi’ne geçti. Bir yıl sonra aynı üniversitenin Temel
Bilimler Fakültesi dekanlığına getirildi. Altı yıl süren bu görevden sonra
1982’de, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) İstanbul’da kurulan Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü (Feza Gürsey
Enstitüsü) müdürlüğüne atandı.
SİYASİ YAŞAMI:
Mayıs
1983’te, 12 Eylül Darbesi’nin ardından siyasi faaliyetler
serbest bırakılınca bütün öğretim ve yöneticilik görevlerinden ayrıldı ve 6
Haziran 1983’te Sosyal Demokrasi Partisi’nin (SODEP) kurucu üyesi ve ilk genel
başkanı olarak siyasal yaşama atıldı.
Kurucu üyeliğinin Haziran 1983’te Millî Güvenlik Konseyi’nce veto edilmesine
karşın, Aralık 1983’te yeniden SODEP genel başkanlığına seçildi. SODEP
ile Halkçı Parti’nin (HP) birleşmesinde yapıcı bir rol oynadı. SODEP’in 2-3 Kasım 1985’te Halkçı Parti ile Sosyal demokrat
Halkçı Parti (SHP) adı altında birleşmesinden sonra, SHP genel başkanlığını
partinin ilk genel kuruluna kadar Halkçı Parti genel başkanı Aydın Güven
Gürkan’a bıraktı.
Haziran
1986’daki kurultayda genel başkanlığa getirildi. 28 Eylül 1986’da yapılan ara
seçimlerde İzmir’den Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM)
seçildi. Haziran 1987’deki SHP kurultayında
yeniden SHP genel başkanlığına, 30 Kasım 1987’deki erken genel
seçimlerde de ikinci kez İzmir milletvekilliğine seçildi.
İnönü liderliğindeki SHP, iktidardaki Anavatan Partisi’nin (ANAP) ağır bir hezimete uğradığı 1989 yerel seçimlerinde oyların yüzde 28.7’sini alarak birinci parti konumuna yükseldi; SHP, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 67 il merkezindeki belediye başkanlıklarının 39’unu elde etti. İnönü, parti içinde Deniz Baykal, İsmail Cem ve Ertuğrul Günay’ın başını çektiği muhalefet grubuna karşı, kurultayları (Haziran 1988’de İsmail Cem’e, Aralık 1989, Eylül 1990 ve Ocak 1992’de de Baykal’a karşı) kazanarak genel başkanlık görevini sürdürdü.
Kasım 1991’deki erken
genel seçimlerinde oyların yüzde 20’sini toplayabilen SHP üçüncü parti olunca
parti içi muhalefet yitirilen oyların sorumluluğunu İnönü yönetimine yükledi.
Ama seçimlerden birinci parti olarak çıkan Doğru
Yol Partisi’nin (DYP) SHP ile koalisyon hükümeti kurması, hükümette
başbakan yardımcılığını üstlenen İnönü’nün parti içindeki durumunu güçlendirdi.
25-26 Ocak 1992’deki 7. Olağanüstü Kurultay’da İnönü’ye karşı bir kez
daha yenilen ve parti yönetimini ele geçirme umutlarını kaybeden Deniz Baykal
ve muhalefet grubu “Yeni Sol”, SHP’den ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi’ni
(CHP) yeniden kurdu (Eylül 1992)
Cumhurbaşkanı
Turgut Özal’ın ani ölümü ve ardından Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanlığına
seçilmesinden sonra yaklaşık 1.5 ay süreyle başbakanlık görevine vekâlet etti. 12-13 Haziran 1993 tarihlerinde gerçekleştirilen DYP
kongresinden önce, 6 Haziran tarihinde sürpriz bir kararla SHP’nin de DYP gibi
lider değişikliğine gitmesi gerektiğini açıklayarak partisinin yapılacak ilk
kurultayında aday olmayacağını açıkladı. 11-12 Eylül 1993’te
yapılan SHP 4. Olağan Kurultayı’nda genel başkanlığa Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Murat Karayalçın seçildi.
18-19 Şubat 1995’te
SHP ile CHP’nin birleştiği kurultayda CHP’nin “Onursal Genel Başkanı” seçildi. Kurultaydan hemen sonra DYP-CHP koalisyon hükümetinin CHP kanadında yapılan atamalarda
dışişleri bakanı oldu. 1995 yılının ekim ayında, hem koalisyondaki görevinden,
hem de aktif siyasetten ayrıldı. Nisan 2001’de CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal’ın bazı uygulamalarına tepki göstererek CHP’den istifa etti. Son yıllarında sosyal demokrat çevrelerden yapılan
tüm ısrarlara rağmen aktif siyasete dönmedi. Üç kez milletvekili seçilen İnönü,
17. (ara seçim), 18. ve 19. dönemlerde
İzmir milletvekilliği yaptı. Sosyalist Enternasyonal başkan yardımcılığı
görevinde bulundu (1992-2001).
BİLİMSEL ÇALIŞMALARI :
TÜBİTAK
Bilim Kurulu, Atom Enerjisi Komisyonu, UNESCO
Yürütme Konseyi üyeliği ve Türk Fizik Derneği
başkanlığında bulunan Erdal İnönü’nün fizik alanında önemli çalışmaları vardır.
Uluslararası bilim dergilerinde de yer alan araştırmalarının en
önemlisi, 1951’de Macar asıllı Amerikalı atom
fizikçisi Eugene Wigner ile Princeton Üniversitesi’nde ortak yaptığı
çalışmadır. “Grupların İndirgenmesi ve Gösterimi Üstüne” adlı bu çalışma gruplar kuramında genel bir yöntem
niteliği kazanarak, matematiksel fiziğin temel yöntemleri arasına girmiştir. İnönü-Wigner
Grup İndirgenmesi” adıyla bilinen çalışması (1951), çağdaş matematiksel fiziğin
temel kavramlarından biri kabul edilir.
Erdal İnönü, Türkiye
Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulundu ve TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü’nde kurucu müdürlük
görevini yürüttü. 2004 yılında, fizik alanında Nobel'den sonraki en önemli ödül
olan Wigner Madalyası'nı alan İnönü, bu ödülü Feza Gürsey'den sonra
alan ikinci Türk oldu. İnönü ayrıca Türkiye
Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki bilimsel çalışmaları ile
bilinir. 2002’den tedavisi başlayana kadar Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK Feza
Gürsey Enstitüsü’nde görev yaptı.
ÖLÜMÜ:
Nisan 2006’da
kan kanseri teşhisi konan Erdal İnönü, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir süre
tedavi gördü. Başarılı geçen ilk tedavinin ardından Türkiye'ye dönen İnönü,
kanser hastalığına bağlı zatürre teşhisi ile 20 Ağustos 2007 tarihinde yeniden
hastaneye kaldırıldı. Tetkikler sonucunda, ilk tedavi döneminde kontrol altına
alınan lösemi hastalığının tekrar ortaya çıktığı belirlendi ve yine ABD'ye
götürüldü.
31 Ekim 2007 günü kan
kanseri tedavisi gördüğü hastanede, 81 yaşında yaşamını yitirdi. Cenazesi 2
Kasım Cuma günü akşam saatlerinde Türk Hava Yolları'nın tarifeli uçağıyla
Ankara'ya getirildi. Definin ilişkin ilk tören 3 Kasım Cumartesi günü saat
11.00'de TBMM'de yapıldı; cumartesi gününe dek cenazesi Gülhane Askerî Tıp
Akademisi’nde (GATA) korundu. İnönü'nün naaşı devlet töreninin ardından,
doğduğu Pembe Köşk'ün bahçesine getirildi. İnönü için burada da bir tören gerçekleştirildi.
Daha sonra eşi Sevinç
İnönü'nün isteği doğrultusunda İstanbul'a götürülen İnönü'nün cenazesi, 4 Kasım
Pazar günü Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu
Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verildi. Saygın ve karakteri sağlam
bilim adamı olmanın yanında sağduyulu yurtsever siyasetçi yol büyüğümüz Erdal
İnönü’yü rahmet ve saygıyla bir kez daha anıyorum! Ali Berham ŞAHBUDAK…